Doç. Dr. Ali Özgür Ersoy
Kadın Doğum
Perinatoloji Yan Dal Uzmanı
Pazartesi - Cuma 8:30 - 17:30
Cumartesi 9:00 - 14:00
Pazar Kapalı
Gazimuhtarpaşa Bulv. Yasem İş Merkezi Kat: 3 Daire: 313 Şehitkamil GAZİANTEP
Riskli Gebelikler Konusunda Bilgiler
Bazı gebelikler başından itibaren, bazı gebelikler de sonradan riskli gebelik sınıfına girerler. Bu sayfada bunlardan bazı örneklere yer vermeye çalıştık.
Doğum Şekilleri ve Öneriler
Doğanın kadına verdiği yeni insan yavrularını dış ortama uyum sağlayana kadar büyütüp geliştirme görevi ve yetisi, kadının pelvis kemiklerinin ve meme gelişimi gibi genel vücut yapısının erkekten farklı olarak şekillenmesine neden olmuştur. Her platformda söylenen gerçek, mümkün olduğunca normal vajinal doğumun teşvik edilmesi gerekliliğidir. Sonuç olarak, artan sezaryen oranlarında, dünyada ilk iki üç ülke arasına girmiş durumdayız. Bunun bize zararları neler oldu ve nasıl bize yansıdı? Daha fazla anestezi ve ağrı kesici gereksinimimiz oldu, ki anestezinin hayati tehlikeler doğurabileceği gerçeğini toplumdaki çoğu kişi biliyor. Geçirilmiş sezaryen ameliyatları kişi bazında çok arttı. Bir aile üç çocuk istiyorsa, anne birincisini ameliyatla doğurduysa, rahim yırtılması riskinden ve bunun yaratabileceği ölüm riskinden dolayı, sonrakilerde de ameliyat önerilmektedir. Tekrarlayan ameliyatlar, karın içindeki organların doğal yerleşimlerini bozabilmekte, yapışıklıklara, kronik ağrılara, fazladan ameliyat geçirme ve genel sağlığın bozulması risklerine hastayı maruz bırakabilmektedir.
Hastanın geç ayağa kalkması, bebeğini daha geç emzirebilmesi, günlük yaşama daha geç dönmesi, ameliyatla doğumun diğer bir istenmeyen sonucudur. Ameliyatla doğumdaki bu risklere ek olarak, maliyetlerimizin arttığını da göz ardı etmemeliyiz. Daha uzun hastanede kalış, bunun yarattığı enfeksiyon riski ve onun sonucunda daha fazla hastanede kalış riski, yoğun bakım ihtiyacı, kan transfüzyonu riski, sağlık riskleri yanında belirgin mali külfet getirmektedir. Sosyal güvenlik sistemi olsun, özel sigorta olsun veya bireysel ücretli bakım olsun, hepsinin her birimize dolaylı ya da doğrudan, mali yükü olmaktadır. Mali gücü zayıflayan bir ülke olmak, mali durumu iyi olmayan birey kadar, mali durumu iyi olan bireyi de dolaylı olarak etkilediğinden, sağlık giderlerimizi de düşünmemiz gerekmektedir.
Tıbbi bilgilere dönecek olursak, normal vajinal doğumun bazı durumlarda sakıncalı olabildiği bilinmektedir. Peki, nedir bu durumlar? Öncelikle, bebeğin doğum yolundan geçmesine engel olabilecek durumları ele alalım. Baş - pelvis uygunsuzluğu, iri bebek, ilerlemeyen doğum, doğum kanalına doğru yan geliş, ters geliş, ayakla geliş gibi durumlar buna örnektir. Ayrıca, bazı sakatlık veya tümörü mevcut bebekler normal vajinal yolla doğamazlar. Bu sayılan sebepler dışında, ameliyatla doğum gereken durumlar: Bebeğin eşinin (plasenta) doğum yolunu kapatması, daha önce geçirilmiş rahim ameliyatları (myom alınması, rahim şekil bozukluğunun düzeltilmesi, sezaryen ameliyatı gibi), annenin doğumda ıkınmasının sakıncalı, zor ve imkansız olduğu nadir durumlar da sayılabilir. Örneğin, annenin kas gücünü önemli derecede etkileyen bir sinir veya kas hastalığı, güçlü ıkınmasını engelleyecek, normal doğumu imkansız hale getirecektir. Bel kaymasından veya bel fıtığından ameliyat geçirmiş bir annenin normal vajinal doğum pozisyonunun ameliyatı yapmış uzmanlık dalı tarafından sakıncalı görülmüş olması, ameliyatla doğum gerektirir. Nadir görülen olgular olarak, doğum yolunun rahim içinde veya dışında bir şişkinlik veya tümöral oluşumla daraltılmış olması da ameliyatla doğum gerektirebilmektedir.
Doğum şeklinin nasıl olacağı, tüm hastalarda doğumdan günler, haftalar veya aylar öncesinde belirli olmayabilir. Kendisini ruhen ve bedenen normal doğum için hazırlamış, egzersizlerini düzenli yapmış bir anne adayının doğum zamanında ameliyatla doğum gerekliliği ile karşılaştığını zaman zaman görebilmekteyiz. Kadının yaptığı egzersizler genel sağlık durumunu da iyileştirdiği için, bu bir hayal kırıklığı yaratmamalıdır. Düzenli egzersizlerini yapan bir kadının, damar içi pıhtılaşma, akciğere pıhtı atması gibi durumları daha azdır ve bu tıbbi olarak belki hayat kurtarıcıdır.
Sezaryen ameliyatı sırasında tüplerin bağlanması, bir doğum kontrol yöntemi olarak tercih edilebilmektedir. Kadın ve erkeğin bu konuda isteği ve rızası varsa, cerrah ameliyatta herhangi bir engel yoksa, bu işlemi kolaylıkla yapabilmektedir. Bu işlem, özellikle tekrarlayan sezaryen ameliyatları geçirmiş ve bir daha çocuk istemeyen aileler için düşünülebilecek bir doğum kontrol yöntemidir.
Ameliyatla doğumu tüplerin bağlanması için tercih etmek, gereksiz bir ameliyat riski almak olarak düşünülebilir. Çünkü, tüpler, kapalı ameliyatla (laparoskopi), kolaylıkla ve daha az riskli bir operasyonla doğumdan sonraki aylarda bağlanabilmektedir.
Sezaryen yoluyla veya normal vajinal doğum sırasında, bazı durumlarda kanama çok olabilmekte ve anne için hayati riskler doğurabilmektedir. Bunun sonucu olarak, hastaya kan vermek ve hayat kurtarıcı girişimler gerekebilmektedir. Bu durumların çoğunluğu, önceden öngörülemeyen, önlem alınamayan durumlardır. Bazen, hayat kurtarmak için annenin rahminin alınması gerekebilmektedir. Bu, çok zor durumda kalındığı durumlarda yapılan ve cerrahın ömrünü kısaltan bir ameliyattır. Doğum zamanındaki rahmin vücuttan dakikada 500 ila 600 mililitre kan çeken bir organ olduğunu anladığımızda, bunun nasıl katastrofik sonuçlara yol açabileceğini düşünebiliriz.
Doğum şekli ve takibinde uzman doktorunuzun önerilerine uymanız önerilir.